9 Ocak 2013 Çarşamba

İçdışiç - Kochi 2



Geçmişin hayaletlerinin takip ettiği bir günün öğleden sonrası...
Kochi'de toplu grev günü, her yer kapalı, tuktuklar bile çalışmıyor . İnsanlar ağızlarında ince bir alay , şikayet edalarıyla ' bu grevi devlet yaptırıyor, kendileri için' diyorlar. Ben bilmiyorum. Bildiğim tek tarihsel gerçek Kerala'nın dünyadaki ilk komünist eyalet olduğu....
Güneş alçalırken adımlarım hızlanıyor şehrin büyük katedraline doğru. Rija , dünkü arkadaşım, siyah bir motorsikletin üzerinde görünüyor, atlıyorum arkasına, rüzgar oynarken saçlarımla tenimle , seyrederek güneşin son oyunlarını, ver elini yogaya....
Şehrin arka taraflarına geliyoruz . Tüm evlerin kapısı açık. İçiçe avlulardan geçip tek katlı bir eve varıyoruz. Giriş yoga salonu, matlar seriliyor ve ders shavasana'da ( ceset pozisyonu, yere uzan sırtüstü eller yanda, ayaklar rahat ) başlıyor. Sajee, hocamız, durmadan konuşuyor. Evrenden, evrenin bütünlüğünden bahsediyor, yarı uykulu beynim, hücrelerim alıyor ve ardından tadasana ( dağ pozisyonu) ayakların dört köşesi yayılırken yere nefesle dans başlıyor. Batıdaki yoga derslerinden çok farklı zaten hocanın ekolü farklı, bedenle ilgili ince ayrıntılara girmiyor. Böylece benim zihnim devreye giriyor. 'Aman dikkat !' Bölümler arası geçişlerde, shavasana var hep, zihnim diyor ki beden ısınmıyor, hücrelerim shavasanada toparlanıyor. Yoga bütünlük demek. Zihin, beden, ruh... Benim zihnim konuşuyor , korkular çıkıyor , şüpheler 'ya incinirsem'. Sajee farkediyor, 'bırak , korkma , kal merkezinde nefesinde ,duy sesini zihninin ama kapılıp gitme, gör ,olabildiğince kabul et ne oluyorsa '. Nasılsa bir shavasana sonrasında bırakıyor zihin. Asanalar ( yoga pozları) gitgide derinleşiyor , bedenim hiç bilmediği asanalarda nefesle açıldıkça açılıyor ;derinlik , nefes ve açıklık var , anda......
İki saatlik dersin ardından , akşama özgü meşk ve akşam yemeği . Sajee'nin öğrencilerinden biri Katia , mezun oluyor. Onun için bir tören yapıp, mantralar ( şarkılar) söylüyoruz. Sajee'nin eşinin yaptığı leziz yemekleri yiyiyoruz ve konservatuarda eğitim gören kızı bize dans ediyor. Gün bitiyor ; geçmişin hayaletlerinden sıyrılıp , yüzleşerek , görerek ana gelme yolculuğunda....





6 Ocak 2013 Pazar

Ara'da

Sıcak asfalt, simsiyah yumuşuyor katman katman , yapışıyor .... Bastıkça içine alıyor. Güvercinhapisasfaltta, asfaltgüvercin, güvercinasfalt...
Yumuşak sislerin ardında geçmişin hayaletleri bir görünüp bir kayboluyor kilitli kapılarla dalga geçercesine.
Kochi'de grev günü, oraklı çekiçli bayraklar hafifçe dalgalanıyor boşlukta . 60 sene öncesinin güçlü ruhları , gözleri kararlı , "bir " ruhları fısıldıyor rüzgarda ... Sokaklar bomboş , kabadayı keçi çeteleri nöbette sokaklarda.
Zamanın durmuşluğunda, asfaltın yumuşaklığında, kırılan algıda geçmişe uzanan hayallerle ilerliyorum ... Sis balonunun içinde boşa adım atmak gibi çabasız , hayallerimden uzanan iki çocuk, gördüğüm. Gözleri canlı bakan , omuzları hafif iki çocuk o günlerden önce. Dokunulmamış henüz masumiyetlerine, çalınmamış henüz hayatları , boğazlarında olmamış düğümleri.... Rahel ve Estha sislerin gerisinde.Oyuncu ruhları gülümsüyor. Kapıyorum gözlerimi görmek istemiyorum sonrasını...
Zamanın kıvrımında bir flüt sesi geliyor yukarıdan, bozuk notalarla açık kapıların ardındaki çocuk çığlıklarıyla karışıp boşluğu yırtıyor.
Açık bir kapının ardında dokunamayan, dokunulmayan kadınlar çay yapraklarını inceltiyorlar , korku saklı derin gözlerle... Siyah tozların perdelediği güneş inadına arkadan vururken.
Nefes almak , nefes , nefes hafifliğe doğru ama asfalt sıcak , yumuşak, ben çok ağırım asfaltın karanlığına batıyorum.....

Not : haddimi aşarak " Küçük Şeylerin Tanrıları"na sevgiyle...